AKP’nin görevde bulundukları belediyelerde lokanta ve eğlence yerlerine uyguladıkları mevzuatlarla, devlet içindeki kadrolara takviyelerde elemanların kendilerinin ve eşlerinin görüntü ve kıyafetlerinin hep belirli tarzda olması, Türkiye’nin demokratikleşme ve özgürleşme yolunda 301inci maddenin değiştirilmesi gibi birçok atılması gereken adımlar varken türban sorunsalının öncelikli ele alınması haklı olarak toplumun önemli kesiminin ‚bu gidişat İran gidişatı mı’ sorularına yol açmaktadır.
Toplumun hassasiyetleri söz konusu olduğunda olaylar oldu bittiye getiriliyormuş kanaatinin oluşmaması için öncelikli olarak uzlaşma formülleri bulunması esas alınmalıdır. Başörtülü kızların üniversitede okuması konusu ideolojik ajitasyon diliyle değil, bilimin ihtiyatlı diliyle, demokrasinin uzlaşmacı diliyle tartışılmalıdır.
AKP, toplumun kaygılarını ciddiye almalı, bu kaygıları azaltmak için çağdaş yaşam şeklini güvenceye alacak, başı açık öğrencilerin özgürlüğünü koruyacak, kendi yaşam biçimini dayatan veya farklı yaşam biçimlerini horlayan kesimlere cezai yaptırımı öngören ifadeleri, hukuken gerekmese bile, psikolojik bir ihtiyacı karşılamak üzere, Anayasaya koymalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti gelişmiş ülkeler topluluğunda yerini alabilme uğraşını güçlendirmeli ve bu gelişimi tehlikeye atan toplumsal gerginliklere olanak vermemelidir. Çağdaş yaşamı güçlendirecek AB üyeliği modeli ivedilikle takip edilmeli ve gereken reformlar bir an önce yaşama geçirilmelidir.