Bu görüşmenin ve bundan sonra yapılacak olan girişimlerin amacı, Alman vatandaşı olduktan sonra 1.1.2000 tarihinden itibaren yeniden Türk vatandaşlığına dönen insanlarımızın Alman vatandaşlıklarını kaybetmelerinin hukuksal sonuçlarının vatandaşlarımız açısından doğuracağı sorunları olabildiğinde gidermek veya en aza indirmektir.
Pazartesi günkü görüşmede şu konular ele alınmıştır:
1) Toplam 50.000 civarında insanımızın 1.1.2000 tarihinden sonra Türk vatandaşlığını yeniden kazanarak otomatik olarak Alman vatandaşlığını yitirmesi söz konusudur.
2) Almanya Türk Toplumu, Türk vatandaşlığına dönüş başvurusunu 1.1.2000 tarihinden önce yapmış olanlar için eşitlik ilkesine bağlı kalınarak iki vatandaşlığı da koruyabilmelerini istemiştir. Bu şekilde hiç olmazsa 1.1.2000 tarihinden önce çift vatandaş olanlarla eşit hakka sahip olmaları önemle ve ısrarla istenmiştir. Buna Federal İçişleri Bakanlığı sıcak yaklaşmamış, ancak tekrar üzerinde düşüneceklerini bildirmiştir. Özellikle de CDU/CSU’nun bu konuda onayı gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle de Bavyera İçişleri Bakanı Günter Beckstein`den bu konuyu görüşmek için randevu istenmiştir.
3) Görüşmede Alman vatandaşlığını yitirenlerin oturma izin statüleri de ele alınmıştır. Buna göre yeni Göç Yasasının 38. maddesinin yanı sıra, Türkiye-AB Ortaklık Konseyinin 1/80 kararlarının geçerli olduğu ve bu statüye girenlerin (bağımlı çalışanlar) herhangi bir sorunla karşılaşmadan oturma izni alabilecekleri birlikte belirlenmiştir. TGD, bu kişilere muhakkak Yerleşme İzni verilmesi gereğini dile getirmiş, eski statülerinin verilmemesinin anlaşılmasının olanak dışı olacağı kesin bir dille anlatılmıştır. Alman yetkililer ilke olarak bunu doğru bulduklarını, Göç Yasasının 9. maddesine göre bunun söz konusu olduğunu, ancak bu konuda yerel makamların nasıl davranacaklarını bilemediklerini belirtmişlerdir. TGD heyeti bunun üzerine, bu konunun Federal Bakanlık tarafından eyalet bakanlarıyla yapılacak ilk toplantıda dile getirilmesini ve TGD’nin isteğinin dikkate alınmasını istemişlerdir. Müsteşar TGD’nin bu isteğini olumlu bularak gereğini yapacağını açıklamıştır.
4) Bakanlık yetkilisi, Alman vatandaşlığını yitirenlerin oturma izni için ne zaman başvuracakları konusunda 30 Haziran 2005 tarihinin son tarih olduğu yorumunun yanlış olduğunu belirterek, bunun yapılan bir basın toplantısında örnek olması amacıyla verildiğini söylemiştir. Bu durumda söz konusu 6 aylık başvuru süresinin Alman vatandaşlığının kaybının Alman vatandaşlık dairesince saptanmasından sonra başlayacağına TGD tarafından dikkat çekilmiştir. Burada bir istisnanın, kişiye Alman vatandaşlığı verilirken, sonradan bir başka vatandaşlığına geçilmesi durumunda Alman vatandaşlığının kaybedileceğine ilişkin bir belgenin imzalatılması durumunda olabileceğine işaret edilmiştir.
5) Alman vatandaşlığını kaybedenlerin istekleri halinde yeniden Alman vatandaşlığa geçmeleri durumunda, koşulların daha yumuşak olarak uygulanmasında da ortak görüşe varılmış, bu konuda da Bakanlık durumu eyaletlerle yapılacak görüşmelerde ele alacağını belirtmiştir
Konuyla ilgili olarak TGD, eyalet örgütlerinin de çalışmalar yaptığını, eyalet içişleri bakanarıyla da ilişkiye geçileceğini belirtmiştir.
Almanya Türk Toplumu vatandaşlarımızın paniğe kapılmamalarını, acele etmemelerini, her halükarda Türk vatandaşlığından çıkmamalarını önererek, aksi halde vatansız kalma durumuna düşeceklerini önemle belirtmektedir.
Almanya Türk Toplumu, Türkiye-AB Ortaklık Sözleşmesinden kaynaklanan haklar nedeniyle oturma izinlerinin iptalinin söz konusu olmayacağını, insanlarımızın sınırdışı edilmelerinin kolay kolay olanaklı olamayacağını, bu konuda endişeye gerek olmadığını özenle belirtmektedir.
Prof. Dr. Hakkı Keskin Kenan Kolat
Genel Başkan Genel Başkan Yardımcısı