Skip to main content
[:tr]Özellikle son 10 seneden beri  küresel boyutta artan terör olayları, Ortadoğu’da yaşanılan savaşlar, uluslararası alandaki mülteci dramı, ekonomik ve sosyal sorunlar gibi konular herkesi ciddi bir endişeye sürüklemekte ve dünyadaki son derece olumsuz gelişen siyasal ve toplumsal çatışmaya hız kazandırmaktadır. Güvenlik alanında yaşanılan derin belirsizlikler tehlikeli bir boyutta  ilerlemekte ve birçok ülkede toplumsal çatışma riskini artırmaktadır. Irkçılık, dini ve kültürel fanatizm, etnik ve mezhep çatışmaları bu kötü gelişmenin sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.

En son İstanbul Atatürk Havalimanındaki 44 masum insanımızın katledilmesine ve 236 insanın yaralanmasına yol açan hain terör saldırıları, toplumumuz üzerindeki güvenlik baskısını dahada artırmıştır.

Ayrıca bu ramazan bayramının 2 Temmuz 1993 yılında meydana gelen Sivas Katliamının hemen sonuna denk gelmesi herkesi bu konuda da derin düşünceye sevketmektedir. Bilindiği gibi Sivas’da 1993 senesinde meydana gelen korkunç katliamda 33 insanımız yakılarak katledilmişti. İstanbul Atatürk Havalimanına yapılan son terör saldırısı ile 23 sene önce yapılan Sivas Katiamı arasında bir zihniyet birliği olduğu açıkça görülmektedir.

Bütün bu gelişmeler bir an önce Türkiye’de radikal bir şekilde iç ve dış politika değişikliğine gidilmesinin kaçınılmaz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda terörün bu düzeye gelmesini sağlayan uygulanmakta olan yanlış iç ve dış politikaların ve bu politikaları uygulayan siyaset kurumlarının acilen toplumumuz tarafından temel bir eleştiri süzgecinden geçirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.

Avrupa’da yaşayan Türk toplumunu çok yakından etkileyen son derece kaygı verici bu gelişmeler, Türk STK‘ karının Avrupa ve Almanya merkezli sorunlar ile ilgili çalışma yapmalarına büyük ölçüde engel oluşturmaktadır.

Almanya Türk Toplumu olarak  dileğimiz, toplumumuzun yanlış politikalar sonucunda kaybedilen dayanışma, kardeşlik, hoşgörü ve sevgi gibi değerlere tekrar sıkı sıkıya sahip çıkmasıdır.

Devletin, vatandaşlarına etnik köken, inanç, sosyal sınıf ve cinsiyet gözetmeksizin demokratik ve laik bir düzen içerisinde hukuki açıdan herkese eşit davrandığı bir ortamın yaratılması, Almanya Türk Toplumu açısından toplumsal barışın en büyük teminatı olacaktır. Güçlü Türkiye’nin yaratılması, ancak bu temel değerler üzerine inşa edilecek iç barışımızla mümkün kılınabilinir.

Bu duygu ve düşüncelerle herkesin bayramını kutluyor tüm dünyada sevgi, hoşgörü ve barışın tekrar egemen olmasını diliyoruz.

Almanya Türk Toplumu Yönetim Kurulu adına

Atila Karabörklü
Genel Başkan Yardımcısı

Newsletter abonnieren


zum Newsletter-Archiv

Werden Sie Teil unserer Arbeit!

Unterstützen Sie uns mit Ihrer Spende: