Almanya Türk Toplumu Genel Başkan Yardımcısı Bilge Yörenç‘ in konuyla ilgili PoliTeknik dergisinde çıkan yazısısını ekte bulabilirsiniz.
(Hamburg Üniversitesi Türkce Ögretmenlik Bölümü.Yörenc.PoliTeknik.11-12_2014, erschienen in http://politeknik.de/)
Hamburg Üniversitesi Türkçe Öğretmenlik Bölümüne Sahip Çıkmanın Zamanıdır!
Bilge Yörenç, Almanya Türk Toplumu Genel Başkan Yardımcısı
Bilindiği üzere Hamburg Üniversitesi Rektörlüğü Mayıs ayında ani bir kararla on yılı aşkın bir süredir Hamburg’ da Türkçe dersleri için yetiştirilen Türkçe öğretmenlik bölümüne öğrenci alımını durdurma kararı aldı. Üniversite gerekçe olarak bütçesinin kısıtlı olduğu ve bu bölüme talebin yeterli olmadığını gösterirken, Hamburg Eğitim Senatörlüğünün de Hamburg’ da Türkçe öğretmene ihtiyaç olmadığını belirtiğini ve gelecekte bu ihtiyacın Duisburg-Essen Üniversitesinden mezun olan öğretmenlerle giderilebileceğini bildirdiğini vurgulamaktadır.
Bu bölümün ayakta kalması için Hamburg’daki sivil toplum örgütleri birçok aktiviteler gerçekleştirdiler:
- Birçok örgüt bir araya gelerek bir komisyon oluşturdu. Komisyon rektörlüğe, eğitim senatörlüğüne, öğretmen yetiştirme enstitüsüne, Hamburg senatosundaki tüm parti başkanlarına bu kararın kabul edilemez olduğunu, bölümün Hamburg ve Kuzey Almanya’ daki önemini, iki dilli eğitim için Türkçe öğretmene ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan mektuplar çıkardı.
- Hamburg Yeşiller Partisinin eğitimden sorumlu milletvekili Dr. Stefanie von Berg’ aktarılan bilgiler doğrultusunda bir soru önergesi sunarak konuyu senatoya taşıdı.
- Hamburg Üniversitesi Eğitim Bilimleri de görevli Profesör Dr. Ursula Neumann rektörlüğe bölümü kapatmayın, yeni düzenlemelerle sağlamlaştırın çağrısı yaptı.
- Hamburg Üniversitesi Türkçe Anabilim Dalında görevli Prof. Dr. Yavuz Köse bölüm için yapılandırma konsepti hazırladı.
- Hamburg Eğitim Sendikası (GEW) sayfasında kapanmayı kınayan bir bildiri yayınladı.
- Almanya genelinde göçmen kökenli sivil toplum örgütleri büyük destek vererek kararı bildiri ve mektuplarla kınadılar.
- Türk ve Alman medyası sözlü ve yazılı olarak üniversitenin kararını, Türkçe öğretmenlik bölümün toplum ve iki dillilik açısından önemini kamuoyuna taşıdı.
- Tüm sivil toplum örgütlerini ve 70.000 Türk kökenli Hamburgluları haziran ayında üniversite önündeki boykotu destekleme çağrısı yapıldı. Hedefimiz ‘ Türkçe Almanya’nın İkinci Dilidir – Desteklenmelidir’ sloganı ile üniversitenin kararını geri almasını sağlamaktı.
- Boykot çağrısına Hamburg senatosundan yeşiller, sol parti ve sosyal demokrat partisinden sözcüler konuşmacı olarak katıldı.
- Boykottan sonra Hamburg senatosunda konu gündeme alındı ve tüm partiler tarafından tartışıldı.
- Senatodaki Sosyal Demokrat Partisi grup başkanı ile görüşüldü ve bölümün kapatılmaması için senatoda bulunan tüm partilerin rektörlüğe kapatmama çağrısı yapmaları talep edildi.
- Hamburg Üniversitesi Rektörü Profesör Dr. Lenzen’den birlikte çözüm üretebilmek için bir randevu talep edildi, bu güne kadar bir yanıt gelmedi.
- Eğitim Sendikasının güçlü birimi BAMA (Bundesausschuss für Migrationsangelegenheiten) üniversitenin kararını bir bildiri ile kınadı.
- Üniversitenin değişik bölümlerinde kapatılma kararı tartışılmakta.
Dördüncü neslin de iyi seviyede Türkçe becerilerinin gelişmesi için biz Almanyalı Türklerin büyük zorluklarla kurulan Türkçe Anabilim Dallarının devamı için birlikte uğraş vermemiz ve bunu tepkilerimizle dile getirmemiz gerekir. Hamburg Eğitim Senatörlüğünün bu konuda bilimsel verilerin arkasında durmasını talep etmek bizlerin kişisel hakkıdır. Seviyesi yüksek bir ikidillilk / çokdillilik yalnızca okullarda alınan eğitimle gerçekleşir. Burada yetişen Türkçe öğretmenleri okullarda okutulan Türkçe’nin konumunu değiştireceklerdir: Türkçe 2. veya 3. yabancı dil olarak tüm öğrencilere açılmalıdır ki, Alman kökenli lise mezunları da Türkçe öğretmenlik bölümünü İspanyolca veya Rusça gibi seçsinler. Türkçe Öğretmenlik Bölümü kararı şu an tepkilerden dolayı askıya alınmış gibi görülüyor. Hamburg’ da 2015 yılında seçimler var. Bizler bu fırsatı kaçırmamalıyız:
Yıllar sonra tek başına güçlü bir hükümet kuran Sosyal Demokratlardan Türkçe için ağırlıklarını koymalarını talep edip, aksi takdirde sandıktan güçlü çıkamayacaklarını dile getirmeliyiz. Tüm Türk kökenli milletvekilleri de artık Türkçeye sahip çıkmalıdırlar. Sivil toplum örgütleri ile yaptıkları görüşmelerde verdikleri vaatleri tutmalı, parti içindeki kararlarda Türkçe öğretmenliği savunmalıdırlar. Maddi olanaklar siyasi kararlarla yaratılır, bunun örneklerini tanıyoruz. Türkçenin geleceği için hep beraber bir lobi oluşturmamızın zamanıdır. Tüm bu kararlara üniversiteler özerktir, deyip tepkisiz kalmamalıyız. Bir üniversitenin de topluma karşı sorumlulukları vardır.
Türkçe bölümünde önce üniversite ‘Güney Amerika Araştırma Merkezini’ kapatma kararını bildirdiğinde; Hamburg Ticaret Odası tepki ile her iki ülke arasındaki ticari bağların önemini vurgulayarak, kararın geri alınmasını sağlamıştı. Aynı ticaret odasına birçok Türk kökenli iş insanı üyedir ve onlar da Türkçe dillinin sözlü ve yazılı gelişiminde Türkçe öğretmenlik bölümünün önemini dile getirmelidirler. Eğer Alman şirketleri Türkçe ve Almanca bilen her iki dili de yazılı kullanabilen eleman arıyorsa, bu beceri yalnızca okulda öğrenilen Türkçe ile gerçekleşebilir.
Eğitim devletin koruması altındadır ve eğitimden devlet sorumludur. Dil eğitimi için gerekli öğretmenlerden ve onların eğitiminden de devlet sorumludur. Ancak Alman eğitim sistemi bu sorumluluğu üstlenmiyorsa, bizler çözüm üretebiliriz:
Hamburg Üniversitesinde birçok bölüm dışarıdan iş insanları veya vakıflar tarafından finanse edilmektedir. Üniversite maddi olanaksızlıkları gerekçe gösteriyor ve toplumun ikinci dilini geliştirmek için bir gayret göstermiyorsa, belki iki, üç iş insanı maddi destek vererek bölümün devamını sağlayabilirler.
Türkçe Almanya’nın ikinci büyük dilidir, çocuklarımızın geleceğidir, Türkçe için Türkçe Öğretmenlik bölümüne sahip çıkmak biz Almanyalı Türklerin görevidir.